Özellikle son yıllarda artan nüfus, yoğun göç dalgası, mevcut konut stoklarının yenilenmesi ihtiyacı ve inşaat furyası konut üretim hızını çok arttırdı. Bunun için yeni alanlara ihtiyaç duyuldu ve gözler doğaya doğru çevrildi. Ormanın dibinde konut projeleri yapıp ''İşte orman'' diyerek reklam yapan müteahhitleri de gördük.
Hayvan Sevmek
Bu durumun sonucunda yeni kutuplaşma alanı ortaya çıktı. Sokak hayvanları toplatılsın ve barınaklara yerleştirilsin, sokaklarda köpekler gezmesin diyen bir grup oluştu. Diğer tarafta ise ''Onlar da can'' diyen, yaralanan ve ölen insanlardan hiç bahsetmeyen, onları umursamayan bir kısım ''hayvan severler'' var. Köpekten korkan çok sayıda insanı ise hiç konu etmiyorlar. Bu davranışlarıyla ''Hayvan sevmeyen insan sevmez'' tezini de çürütüyorlar. Hayvan seviyorlar ama insan sevmemiş, insanları önemsememiş oluyorlar.
Evcil Hayvan Sorumluluğu
Evcil hayvan besleyenlerin, besledikleri hayvanlara iyi bakma ve sıkılınca sokağa atmama sorumluluğu olduğu gibi başka sorumlulukları da vardır. Örneğin komşularına karşı olan sorumlulukları. Özellikle köpeklerini evlerinin balkonunda bırakıp gitmeleri yüzünden köpeklerin saatlerce havlamaları ve bunun komşuları rahatsız edebileceğini düşünmeliler. Aynı şekilde sabahın çok erken ya da gecenin geç vakitlerinde havlayarak insanların uyku düzenlerini bozmalarına karşı da önlem almalılar. Köpeklerini gezmeye çıkarttıklarında onların dışkılarını da alıp çöpe atmaları gerekir. Bu sayede açık alanlarda ve parklarda dolaşan insanlar kötü sürprizlerle karşılaşmamış olurlar.
Barınak
Sokak köpekleri konusu açılında ilk akla gelen onları barınaklara yerleştirmek. Ama sayılar bunun pek mümkün olmadığını gösteriyor. Türkiye' de sokak köpeği sayısının 10 milyon civarında olduğu belirtiliyor. Kayıtlı sokak köpeği sayısı ise sadece bir milyon civarında. Temmuz 2021 itibariyle ülkemizde bulunan 255 barınakta toplam kapasite 93.015. Ayrıca veteriner hekim sayısı da çok yetersiz. Mevcut barınakların koşulları ve hayvanlara yapılan kötü muamele de cabası.
Ne Yapmalı
Hayvanlara da yer açan ama aynı zamanda insanları da sokak hayvanlarının saldırılarından koruyan bir yöntem bulmak gerekir. Bunun bireylerden çok yerel ve genel yönetimlerin işbirliğiyle çözülmesi daha kolay ve kalıcı olur. Satın alınan veya sahiplenilen hayvanların sokağa atılması engellenmeli. Pek çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi, sadece geçerli gerekçelerle barınağa bırakılabilmesi ve bu hayvanları sokağa bırakanlara ise ciddi para cezaları verilmesi gerekiyor. Bununla birlikte barınakların standartları ve kapasiteleri yükseltilmeli. Ayrıca sokak köpeklerinin nüfus artış hızını yavaşlatacak önlemler de değerlendirilmeli. Hayvanlara şiddet ve kötü muamele uygulayanlar da caydırıcı cezalar almalı.
yurtdışında sokakta kedi köpek hiç görmedim daha :)
YanıtlaSilBen de görmedim:)
SilKısırlaştırma, sahiplendirme, petshop yasağı. Bu kadar. 10 sene aktif ve bilinçli çalışsak, bu sorun çözülür..
YanıtlaSilHaklısınız. Vakit kaybetmeden başlamak gerekiyor.
SilThe herd thinks she is the owner of the street... :)
YanıtlaSilThey are right:)
Silİkidir yazılarım siliniyor, ne oldu anlamadım. Kısaca size semtimizdeki kedi köpek ve insan ilişkisinden bahsedecektim. Güzelyalı, Mithatpaşa Caddesi. Birlikte hayatı paylaşıyoruz. Ormanlık alanların beton yığınına çevrilmesinin bir sürü sorunu beraberinde getirdiği aşikar. Bu köpek sevenler ile nefret edenler arasında şimdiye kadar görülmeyen ayrışma umarım nihayet bulur.
YanıtlaSilBu ayrışma gittikçe daha derin hale geliyor. Mutlaka çözüm bulunmalı.
SilMerhabalar.
YanıtlaSilGayrimenkul, dövizden ve altından daha çok kazandırıyor. Hal böyle olunca da gayrimenkul üzerinden nemalananlar mevcut konut alanlarını bitirince gözlerini yeşil alanlara çevirdiler. Aslında hiç doğru değil ve doğru yapmıyorlar. Kimsenin de yeşil alan katliamına dur diyeceği yok!
Sokak köpeklerine gelince, köpekler başıboş sokaklarda değil, barınma evlerinde tutulmaları gerekir. Köpekler nitekim fıtratları gereği içgüdüsel olarak tüm canlılara saldırabiliyorlar. Televizyonda sık sık köpek saldırısına maruz kalmış kadın ve çocuk haberlerini duyuyoruz.
Selam ve saygılarımla.
Köpek sayısını artması saldırı riskini daha da arttırıyor. Önlem alınmalı.
Silİnsan sevmeyen birini anlamak mümkün ama hayvan sevmeyen birini anlamak imkansız bana göre, maalesef bu dostlarımız için her şey daha da kötüye gidiyor sadece onlar için değil güzelim yeşillikler ağaçlar ormanlar için de her şey öyle zor ki...
YanıtlaSilHayvan sevgisi tabi ki güzel ama insanları ve hayvandan korkanları da korumak lazım.
SilBen hayvanlardan korkan bir insanım. Bunun temelinde ne yatıyor bilmiyorum. Ancak kati surette şu yaşıma kadar bir hayvana dokunabilmiş dğeilim. Buna rağmen annem evinde kedi besliyor mesela. Bana dokunmadığı sürece hayvanlardan hoşnutum. Evdeki artanları ziyan etmem sabah işe giderken onlara bırakırım fakat belirli bir mesafeden.
YanıtlaSilBelki de korkan bir insan olduğumdan dikkatimi çekti fakat, bir önceki yıla nazaran çok fazla hayvan var mahallemizde. Sayı korkunç bir şekilde artıyor. Bazıları daha saldırgan da olabiliyor. Bu çok riskli bir durum yaşlı bir kadın bir kaç ay önce köpek saldırısına uğradı mahallemizde ve hala hastanede, haberlerde de sıkça kendine yer bulmuştu bu durum.
Bir şey yapılması artık şart.
Kontrol altından olmadıkları için sayıları her geçen gün artıyor. Bu da riskli aynı zamanda. Önlem ve kontrol şart bence de.
SilKöpekten korkan, görünce arkama sığınan bir arkadaşa sahibim. Ufak bir şehirde yaşadığım için sokakta rastladığım dostlarım onlar benim.
YanıtlaSilSayıları arttıkça risk de artıyor. Yoksa tabi ki dostlar.
SilPlease read my post
YanıtlaSilOk
SilGreat blog
YanıtlaSilThank you.
Silİlk yapılması gereken kısırlaştırmanın yaygınlaşması.
YanıtlaSilEvet katılıyorum.
Sil