Coğrafya kaderdir diye bir söz vardır. Sosyolojinin ve iktisatın öncülerinden kabul edilen, 14. yüzyılda yaşamış olan düşünür İbn-i Haldun' a ait bir söz. Yaşanılan coğrafyanın, orada yaşayan insanların yaşamına etkisini anlatmak için kullanmıştır bu sözü.
Bireysel Coğrafya
Peki bireysel hayatımızın coğrafyası için de aynı şey geçerli mi? Yani hayatımızın rotasının belirlenmesinde içinde bulunduğumuz aile, arkadaş çevresi, yaşadığımız şehir, hayat koşulları kaderimizi belirler mi? Bu soruya büyük oranda evet cevabı verilebilir. Varlıklı ya da iyi eğitim almış bir ailede yetişip, iyi eğitim alarak, maddi sorunlar yaşamadan gelecek planları yaparak iyi sonuçlar alabilmek mümkün. Hayata eşit bir şekilde gelmediğimiz ve eşit koşullarda yarışmadığımız aşikar.
Sığınak
Bu eşitsizlik ortamı, başarılı olabilmek için yeterli dayanıklılığı, azmi ve gayreti olmayanların sığındığı bir sığınak da olabiliyor bazen. Daha fazla çalışmak, farklı yöntemler denemek varken, mücadele etmeyi bırakıp bireysel coğrafyamızın olumsuzluklarının arkasına saklanabiliyoruz. Bireysel coğrafya tek başına yeterli olsaydı özel koşulları olanlar en iyi okullarda okur, en iyi işlerde çalışır, en önemli buluşları yapar ve başarı hikayeleri yazarlardı. Oysa baktığımızda, pek çok başarı hikayesinin arkasında bireysel coğrafyanın olumsuz etkilerine rağmen gelen başarıları görebiliyoruz.
Her Şeye Rağmen Başaranlar
İrili ufaklı pek çok örnek verilebilir bu konuda. Sıfırdan zirveye çıkıp büyük servet kazananların yanında, hayatı akışına bırakmayıp mücadele ederek olağan standardının üstüne çıkan örnekler de vardır. Ücra bir köyde doğup, anne babası okur yazar olmadığı halde okuyup, iyi yerlere gelmiş insanlar buna güzel bir örnektir. Şehirde yaşayıp çok daha iyi imkanlara sahip olduğu halde bahanelerin arkasına sığınanların da görmesi gereken güzel bir örnek hem de. Birkaç büyük örnek vermek gerekirse;
Ray Ban gözlük markasının yaratıcısı Leanardo Del Vecciho yetimhanede büyümüş ve bir fabrikada işçi olarak çalışmıştır. Şu an tahmini serveti 10 milyar dolardır.
Ray Ban gözlük markasının yaratıcısı Leanardo Del Vecciho yetimhanede büyümüş ve bir fabrikada işçi olarak çalışmıştır. Şu an tahmini serveti 10 milyar dolardır.
Ikea markasının kurucusu Ingvar Kamprad çiftlikte yaşayarak büyümüştür. Bugün 6 milyar dolar servetiyle dünya çapında tanınan bir markası vardır.
Starbucks' ın sahibi Howard Schultz, Brooklyn' de kamu konutlarında kalıyordu ve babası kamyon şöförüydü. Bugün Starbucks' un dünyada 20.891 dükkanı var.
Herkes Milyarde mi Olacak?
Tabi ki böyle bir şey mümkün değil. Bu örnekler, her şeye rağmen insanın azmiyle sıfırdan zirveye çıkabileceğini gösteriyor. Herkesin zirvesi aynı yükseklikte olmaz. Önemli olan bireysel coğrafyaya inat kendi zirvemize çıkabilmek.
Zirve'yi neden başarı olarak görüyoruz?
YanıtlaSilKişisel coğrafyamızdaki belirleyiciler, sadece "boynuzun kulağı geçmesi" midir? Bence değil. Bir çok insan başarı yerine mutluluk ya da saygınlık da koyar. Bence o da değil. Bence asıl zirve, kişinin kendini gerçekleştirebilmesi ve bunun coğrafyayla değil tamamen kendi kendimize koyduğumuz sınırlarla ilişkisi var. Mutlaka bunları içinde bulunduğumuz ortama göre belirliyoruz ama tek değişken bu değil, kişisel korkularımız, ketlenmelerimiz, çizdiğimiz sınırlar, özgüven ve en önemlisi de içedönük/dışadönüklük gibi karakterimizle getirdiğimiz özelliklerimiz de var.
En son nokta bize dayanıyor. Coğrafya bahanesinin arkasına sığınmadan önümüze bakmamız gerekiyor.
SilCiddi ikileme düştüm, iki fikre de katılıyorum, yani hem kaderdir hem de değildir, bilemedim. Örnekler istisna belki de...
YanıtlaSilDaha iyi sonuç almak için iyi örnekleri görebiliriz. Niyetimiz yoksa olumsuz örnekler de önümüzde duruyor.
SilSanki başarılı olmak demek elon Musk gibi çok bilinen bir kişi olmakla eş değer görülüyor. Bu mümkün değil. O zaman herkes kendi potansiyelini zorlayacak ve ne ortaya çıkarsa kabullenecek.
YanıtlaSilKesinlikle doğru. İnsanlar bahanelerin arkasına saklanıp kendi potansiyellerinin altına kalıyorlar.
Silo zaman aşalım coğrafyayıııı :)
YanıtlaSilAşalım tabi:)
Silevet coğrafya kader. adaletsiz şartlarda doğup, yarışa geriden başlanıyor ama dediğiniz gibi bunu aşmak mümkün. örneğin sokak lambası altında ders çalışan dedem bölge birincisi olmuş. düşünün evde ona verebilecekleri gaz lambası bile yok. çalışmak, üstesinden gelmek de önemli.
YanıtlaSilDedeniz gibi örnekler bu işin olabileceğinin göstergesi.
Sil"Coğrafya kaderdir" derler ya kesinlikle doğru...arada sıyrılanlar elbette olur ama ne olursa olsun coğrafya kaderdir.
YanıtlaSilKaderdir doğru ama kadere rağmen başarabilmek önemli.
SilHer şeye rağmen başarabilenlerin nasıl başardıklarını, motivasyonlarını hiç kaybetmediklerini bilsek de biz de yapabilsek :-)
YanıtlaSilBaşaranlara bakarak biz de mücadele edebiliriz bence.
SilElimizde hayatımızın akışını değiştirmek. Öyle çok örnek var ki sizinde yazdığınız gibi, sıfırdan zirveye çıkanlarla ilgili...Tabi neyi ne kadar istediğinizle de ilgili bu. Belki sade bir hayat istiyoruzdur ve bizim zirvemiz de bu hayattır. Tam tersiyse ve oturup sızlanmak yerine uğraş veriyorsa, amacına ulaşıyorsa kişi...işte onun zirvesi de budur, yükselmek :) Yine çok güzel bir konu seçmişsiniz, emeğinize sağlık Turgay bey :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim güzel yorumunuz için. Kişisel zirve için mücadele etmeli.
SilDüşüncelerime tercüman bir yazı olmuş. Her iki duruma da örnekler vermek mümkün dediğin gibi. Sanırım burada belirleyici olan kişilik yapısı ve buna bağlı olarak yaşananlara verdiğimiz tepkilerin farklı oluşu. Aynı olumsuz şartlarda yetişen iki kardeşten birisi kurban modunda dolanırken, diğerinin alıp başını yürümesini başka türlü açıklanamaz zannımca. Bu arada son cümlesi ise bizzat yazarın hangi grupta olduğunu açık etmiş laf aramızda. :)
YanıtlaSilSevgiler...
Yazar mücadeleye devam diyor:)
SilHappy New Year!
YanıtlaSilhttps://modaodaradosti.blogspot.com/
Thank you.
SilGenel anlamda bireysel coğrafya diye bir şey var gerçekten. "Coğrafya kaderdir" de diyebiliriz. Olayın gerçek açılımını güzel örneklerle açıklamışsınız.
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilÇok anlamlı bir yazı. Kesinlikle haklısınız! Örnekler çok güzel...
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Selamlar.
Silevet o kadere boyun eğmeyenler olacaktır mutlaka ama büyük bir çoğunluk için o kaderi yaşamak zorunluluk . Ve ne yazık ki başka coğrafyalarda bu kadar mücadeleye gerek yokken bazılarında canla başla çalışmak neden?
YanıtlaSilİşte adil olmayan hayatı dengeli hale getirmenin tek yolu mücadele etmek.
Silhttps://berlin7586.blogspot.com/
YanıtlaSilbak bunu oku bi, cinius tan çıkarmış :)
Tamamdır, teşekkürler:)
SilEvet coğrafya tıpkı anne baba gibi kaderdir ama doğup büyüdüğü coğrafyanın verdiği imkansızlıklara insan aklı cesareti ve Sabri ile kapı aralayabilir
YanıtlaSilKesinlikle katılıyorum. Selamlar.
SilBence yaşamlarımız hem yaşadığımız coğrafyanın hem kişisel coğrafyamızın hem de yaratılıştan gelen özelliklerimizin etkisinde gelişiyor. Baskın olanın belirleyiciliği oluyor. Kişiliği gelişen hırslı ve plan yapabilen bireyler diğerlerinin etkisini azaltabiliyor. Kişiliğini oturtamamış olanlar ya da plansız olan bireyler çevre ve aile etkisinde kararlar alıyorlar. Çoğu kez de bunu yaşadığı coğrafyaya bağlıyor başarısızlığını bu kişiler.
YanıtlaSilÇok doğru. Gerekli mücadeleyi yapamayanların arkasında sığındığı bir sığınak olabiliyor çoğu zaman bireysel coğrafyamız.
SilIçinde azim ve yetenek olup belirli imkanlara da sahip olmak bir şans. Ancak yeterince azimli ve çalışkan olmak da birçok imkan sağlıyor.
YanıtlaSilGerekli azim ve çabayı gösterdiğinizde coğrafyanızın dışına çıkma umudunuz oluyor.
SilCoğrafya kaderdir belki her şeye rağmen başaranlar için şans, tesadüf tevafuk gibi kavramlar yardım etmiş olabilir. Herkes şanslı olmuyor maalesef.
YanıtlaSilTabi şansa da ihtiyacımız var ama şans biraz da çabalayanların yanında oluyor.
SilYazınız bana 'rağmenciler' ve '-saydı' cıları hatırlattı. Asıl başarı; o olsaydı şu olmasaydı değil, rağmen, elinden gelenin en iyisini yapmaktır bence :)
YanıtlaSilKesinlikle doğru. Rağmene rağmen başarmak için çabalamak önemli.
Sil