Yöneticilikte İsmail Kartal Sendromu

Yönetim tarzının performansı ne kadar etkilediğine dair çok güzel bir örnek Fenerbahçe' de yaşandı. 4 yıldır Fenerbahçe' de yardımcı antrenörlük yapan ve futbolcuların da isteğiyle teknik direktör olan İsmail Kartal, ligin daha 4. haftasında tartışılmaya başladı. Takım üzerinde otorite kuramaması yapılan en önemli eleştiri. Oysa 4 yıldır, Aykut Kocaman ve Ersun Yanal gibi disiplinli teknik direktörlerin yardımcısı olarak çalışıyordu. Hocalarıyla sorun yaşayan futbolcuların İsmail abisi ve dert ortağıydı. Yardımcı antrenörken işe yarayan babacan yönetim tarzı, iş sonuç elde etmeye gelince işe yaramamıştı. Aynı İsmail Kartal' ın futbolculara sözü geçmiyordu şimdi. Oysa ki başarıyı getiren en önemli faktörler arasında disiplin ve çalışma yer alıyordu. Futbolcuların Ersun Yanal' ın gitmesini isteme nedeni, çok idman yaptırması ve iletişiminin mesafeli olmasıydı. Ama bu yönetim tarzı başarıyı getirmişti. 

Yöneticilerin sıklıkla karşılaştığı bir sorun bu aslında. Çalışanlara çok yakın davrandığınız zaman onlara iş yaptırmanız zorlaşıyor. Samimi olduğunuzda verdiğiniz işleri istediğiniz şekilde yaptıramıyorsunuz. Çalışanların tatmin düzeyi yüksek olmasına rağmen genel performans düşük oluyor. Ama yapılması gereken işler ve ulaşılması gereken hedefler varsa, disiplin ve sıkı çalışma olmadan bunların gerçekleşmesi çok zor. Bu nedenle terfi eden ya da yönetici pozisyonuna geçen çalışanların davranış değişikliğini yadırgamamak gerekiyor. Davranışlarını değiştirmedikleri zaman İsmail Kartal sendromuna yakalanmaları kaçınılmaz oluyor.