9/10/2014

    Futbolda milli maçlar artık eskisi gibi seyredilmez oldu. Milli takımın yenilmesini isteyenlerin sayısı da her geçen gün artıyor. Peki bu noktaya nasıl geldik? Bu noktaya nasıl geldiğimizi görmek için 2002 yılına gitmek gerekiyor. http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=78443   Hakan Şükür dünya kupasında 2. tura çıktıkları maçtan sonra yaptığı açıklamada '' 2. tura çıkmalarının kendilerine yönelik eleştirilere yanıt olduğunu söyledi. Hakan, ‘‘Bu eleştirilerde biraz da kıskançlık var diye düşünüyorum. Ama kıskananlar çatlasın'' dedi. Masum bir açıklama gibi görünse de milli takıma karşı olan sevgisizliğin temellerinin atıldığı bir açıklama. Bu tarihten itibaren milli takım futbolcuları, teknik direktörleri ve yöneticileri tarafından, ülkemizde milli takıma karşı olanlar var, şeklinde bir algı yaratıldı. Hatta günlük başarılar için bu bir motivasyon aracı olarak kullanılmaya başlandı. Bir dönem bu motivasyon sayesinde başarılar da kazanıldı. Ama zamanla bu kişiler kendilerini milli takımın sahibi olarak görmeye başladılar. Başarılar hepimizin milli takımına değil, sahiplere mal edilmeye başlandı. Bu da milli takım ve kamuoyu arasına mesafe girmesine neden oldu. Milli takımın olumsuz algılanmasını sağlayan bazı olaylar şunlar:

1) Adeta bir süper kahramana dönüştürülen, 2002 yılında dünya kupasında 3. olan milli takım ve milli takım üzerinden yapılan hamaset.



2) İsviçre milli maçı sonrası ortalığı savaş alanına çeviren Fatih Terim





3) Dokunulmaz olduğunu düşünen, şiddeti körükleyici açıklama ve hareketler yapan futbolcular





4) Kulüp takımlarındaki rekabetin milli takıma olumsuz yansımaları


5) Milli maçlar için yapılan prim pazarlıkları


6) Milli maçlarda futbolcuların isteksiz oyunları 

Categories:

2 yorum:

  1. güzel yazmışsınız, sadece milli takımla da sınırlamayalım, kulüp takımları içinde benzerlik söz konusu, millet iyice soğudu futboldan...

    YanıtlaSil
  2. Doğru söylüyorsunuz. Teşekkürler

    YanıtlaSil

Yorumlar:

Subscribe to RSS Feed Follow me on Twitter!