3/12/2018

Özellikle tarihi olayları değerlendirirken içinde bulunulan ortamlara göre değerlendirme yapmak gerekir. Geçmişin koşullarını dikkate almadan ölçüsüzce değerlendirme yapılan konulardan biri de Lozan Antlaşması' dır. Pek çok kişi Lozan Antlaşması ile ilgili yorum yaparken ideolojik görüşlerine göre ve o günün koşullarını dikkate almadan yorum yapmaktadır.

Gazeteci yazar Taha Akyol, Bilinmeyen Lozan isimli kitabında, böylesine önemli bir konuyu tarafsız bir şekilde, ideolojiye sapmadan, artıları ve eksileriyle değerlendiriyor. Lozan görüşmelerini ve mecliste yapılan tartışmaları belgeleriyle ortaya koyuyor. Yazar kitabın sonunda kendi değerlendirmesini de yapıyor. Lozan görüşmelerinde karşı tarafta İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika ve Yugoslavya otururken masanın diğer tarafında Türkiye tek başına oturuyor. 11 Kasım 1922' de başlayıp 24 Temmuz 1923' e kadar 8 ay süren görüşmelerde 3 defa savaşın eşiğine gelinmiş ve ordular teyakkuza geçirilmiş. Tabi ki bu görüşmeler yapılırken İstanbul' un işgal altında olduğunu, İngiliz ve Fransız savaş gemilerinin sahillerimizde demirlediğini göz ardı etmemek gerekiyor. Musul konusunda İngiltere' nin agresif tutumu ve hareket alanımızın ne kadar kısıtlı olduğu da kitapta ortaya konuyor.
İsmet Paşa
Atatürk, hiç bir diplomasi tecrübesi bulunmamasına rağmen İsmet Paşa' yı Lozan görüşmelerine ''Emrivaki'' yaparak gönderiyor. İsmet Paşa, Lozan heyetinin başı ve Dışişleri bakanı olarak görüşmelerde yer alıyor. Konferanstaki ilk günlerindeki görüşmelerden bir anektod şöyle:
Son derece sert tartışmaların yaşandığı görüşmelerde İsmet Paşa' nın sert tutumu üzerine İtalyan diplomat Montogna '' Sizi protesto ediyorum'' demişti. İsmet Paşa' nın cevabı şöyledir: '' Mösyö Montogna, ben protesto nedir bilmem. Böyle protesto ettin mi, ben bir saat sonra muharebeye tutuşuruz derim. Ben bütün ömrümde emir aldım ve  emir verdim. Bunun dışında protestoydu, cilveydi böyle şeyler bilmiyorum. Montogna, '' Şimdi muharebeyi nereden çıkardın?'' diyerek yumuşadı ve normal müzakerelere dönüldü. 
Müzakerelerin ilerleyen dönemlerinde, İsmet Paşa' nın deneyim kazandıkça görüşmeleri oldukça başarılı bir şekilde yürüttüğü görülüyor.
Telgraf İletişimi
Ankara' yla iletişim telgrafla sağlanıyor. Görüşmelerin ilk 3 aylık döneminde, görüşmelerle ilgili bilgi vermek ve bilgi istemek için İsmet Paşa Ankara' ya 320 telgraf çekiyor ve Ankara' dan 388 telgraf geliyor. Ama bu telgraflar ne kadar şifreli de olsa İngilizler' in işlettiği Doğu Hattı üzerinden gönderildiği için İngilizler şifreleri kırarak tüm görüşmelerden haberdar oluyorlar. Fransızlar' ın işlettiği ''Köstence Hattı'' nı kullanılmama nedenleri hem telgrafların 10 saat daha geç gelmesi hem de daha pahalı olmasıydı. 
Bunun gibi pek çok zorluk altında geçen görüşmeleri, neredeyse bizi o döneme götürerek çok başarılı bir şekilde ve akıcı bir dille anlatan bu kitap mutlaka okunmalı.
Categories:

2 yorum:

  1. Objektif bir bakış açısıyla yazılmış, konunun artıları eksileriyle ele alındığı kitapları seviyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de seviyorum böyle kitapları. Konuyla ilgili yorumunu herkes yönlendirme olmadan yapabilir böylece.

      Sil

Yorumlar:

Subscribe to RSS Feed Follow me on Twitter!