9/09/2017

Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı isimli kitabında Stephen R. Covey, kendi cenaze törenimizi hayal etmemizi istiyor.  Buna göre törende 4 kişi konuşma yapacak. Birinci konuşmacı ailemizden ya da akrabalarımızdan biri, ikinci konuşmacı dostlarımızdan biri, üçüncü konuşmacı iş arkadaşlarımızdan biri ve dördüncü konuşmacı hizmet verdiğimiz toplumsal bir kurumdan biri. Onların üzerinde nasıl izler bıraktığımızı anlatacaklar. Bu konuşmacıların bizimle ilgili neler söylemelerini isterdik?
Nasıl bilirdiniz diye sorulan soruya orada bulunanlar, '' İyi bilirdik'' diyeceklerdir ama gerçekte durum öyle midir? Ailemiz, yakınlarımız, dostlarımız ya da iş arkadaşlarımız bizim için gerçekte ne düşünürdü acaba?  Orada bulunan herkes iyi olduğumuz düşünüyor mudur? Ailemizi ihmal edip vakit geçirdiğimiz arkadaşlarımız bizim için iyi derken, ihtiyaç duyduklarında yanında olmadığımız aile fertlerimiz bizim için ne düşünürdü acaba? Ya da şefkatli bir şekilde davrandığımız çocuklarımız bizim için iyi derken, otoriter, tavizsiz ve sert yöneticilik yaptığımız çalışma arkadaşlarımız aynı şekilde iyi olduğumuzu düşünecekler mi acaba?
Kimliklerimiz
Biz aslında tek kişi değiliz. İçimizde farklı kimlikler taşıyoruz. Evde, işte, okulda içimizde taşıdığımız kimliklere dönüşüyoruz. Evde mülayim ve sabırlı olan bir baba, iş yerinde geldiğinde çalışanları canından bezdiren despot bir müdüre dönüşebiliyor. Yıllarca beraber iyi vakit geçirdiğimiz arkadaşımızla ortak  iş yapmak istediğimizde, bu iyi ilişkilerimizin devam edeceği anlamına gelmiyor. Bizim ya da onun iş kimliğinde nasıl bir insan olduğumuz bunu belirler. Aşırı hırslı ve iş stresini kaldırmakta zorlanan ya da paragöz bir yapımız varsa bu durum ortağımızla arkadaşlık ilişkilerimizin de bozulmasına yol açabilir. Kazanacağımız paranın miktarı bizim için arkadaşlık ilişkilerimizden daha önemliyse tabi ki çatışma çıkacaktır.
Çatışmalar
Biz çatıştığımız herhangi bir kimlik için tüm kimliklerle bağımızı kesiyoruz. Hepimizin hayatında anlaşmazlıklar yüzünden bitirilen arkadaşlıklar, iş ilişkileri ya da duygusal ilişkiler var. Acaba insanların tek bir kimlikten oluşmadığının farkına o zamanlarda varsak bağlantımızı tamamen koparır mıydık? Yoksa sadece sorun yaşadığımız kimlikle mi ilişkimizi keserdik? Örneğin tavla oynarken bile yenilmeyi hazmedemediğini bildiğimiz bir arkadaşımızla tavla oynayıp, kavga ettiğimiz için arkadaşlığımızı mı bitirmeliyiz yoksa onunla bir daha tavla oynamayıp arkadaşlığımızı sürdürmeye devam mı etmeliyiz?
Tercih
Eğer tercihimiz sadece sorunlu kimlikle bağı kesmek olursa, geçmişe dayanan arkadaşlıklarla bezenmiş geniş  bir çevreye sahip oluruz. Yok arkadaşlığı bitiririm diyorsak, '' Yıkılmadım ayaktayım'' konseptli, atarlı- giderli sosyal medya paylaşımlarıyla dolu, etrafındaki insanlar oldukça azalmış bir hayatımız olur. 
Categories:

30 yorum:

  1. Farklı farklı maske ve farklı farklı rollerimiz var hayatta.Güzel bir yazı.Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  2. Evet bence de her insanın bulunduğu yere göre kimliği değişebiliyor. Güzel bir yazı olmuş, elinize sağlık. Bloğunuzu yeni gördüm ve takibe aldım, buyrun siz de misafirim olun :)

    YanıtlaSil
  3. Güzel bir yazı olmuş. Her ortama göre, her kişiye göre maskelerimiz var.

    YanıtlaSil
  4. Çok güzel bir öneriymiş. Helal ediyor musunuz? EVEEET! demenin çok üstünde bir dürüslük, tıpkı her iman sahibinin yapması gerektiği gibi. Düşüncenize sağlık.

    YanıtlaSil
  5. Böyle bir kısa animasyon izlemiştim bir keresinde. Siz de çok güzel anlatmışsınız gerçekten :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. Görmemiştim animasyonu. Güzel olsa gerek.

      Sil
  6. Kesinlikle katılıyorum. Bende iş hayatında biriyle sorunlar yaşıyorum :)

    YanıtlaSil
  7. Hepimiz farklı rollere bürünüyoruz gerçekten.
    Düşündürücü ve eğitici bir yazı olmuş.
    Emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  8. Kişiye göre davranıp geniş bir çevre elde etmek en güzeli.

    YanıtlaSil
  9. Gayet akıllıca bir yöntem olmuş. Niye tüm bağımızı koparalım başka kimliklerini sevdiğimiz insanların. Bazen bir güzel huyu için arkadaşlığımı kesmediğim insanlar var.

    YanıtlaSil
  10. Ben içimdeki benlerle mutluyum...yazınıza bayıldım izninizle facebook yada paylaşacağım. Sayfanızı yeni takibe aldim paylaşımlarınızı bekliyor olacağım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim güzel yorumunuz için. Tabi ki paylaşabilirsiniz. Selamlar.

      Sil
  11. çok iyi bu yazın yaa ve çok doğru. birden çok kişilik taşıyoruz bazılarına rastlayanlar bizi hep kötü biliyor işte :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle. Hangi kişiliğimiz görüyorsa bizi sadece o sanıyor. Teşekkür ederim.

      Sil
  12. Yerinde tespitler ve sorularla harmanlanmış güzel bir yazı.
    Birkaç yıl önce okumuştum. Adamın biri borcunu ödemeyen kişinin cenazesine gidip ''Hakkımı helal etmiyorum'' dedi diye nerdeyse aforoz ediliyordu. ''İyi bilirdik'' diyenlerin hepsi doğru söylüyor mu, bu beni de çok düşündürür.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ediyorum. İsteseler de istemeseler de helal ediyorlar. Yoksa tepki çekiyorlar. Gerçek duyguları belli değil.

      Sil
  13. Aslında farklı kimliklere bürünmek de gerekiyor. Düşünsenize iş yerindeki tavrınızla çocuklarınızla konuştuğunuzu ya da tam tersini :) Hoş bir yazı...

    YanıtlaSil
  14. Günlük hayatta farkli rollere bürünüyoruz mecburen ama kisilik olarak da çoguluz sanirim 😊

    YanıtlaSil
  15. Şöyle bir durum var ki;İçimdeki ihtiyaçları karşılanmamış olan 15 yaşındaki çocuğu dinlemeye başladım önce sonra da hayatımın kontrolünü onun elinden almaya başladım. Önce onu fark ettim, sonra da hayatımın kontrolünü almaya başladım. Ve hayatım değişti.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İçimizdeki bizleri kontrol etmeye başlamışsınız.

      Sil

Yorumlar:

Subscribe to RSS Feed Follow me on Twitter!