5/08/2017

Yap İşlet Devret modeli, özellikle 1980 yılından sonra devreye giren bir yatırım modelidir. Buna göre, alt yapı yatırımını özel sektör üstleniyor. Yatırım tamamlanınca özel sektör bir süre projeyi işletiyor ve süre bitiminde devlete çalışır şekilde devrediyor.
Bu süre içerisinde devlet üretilen mal ve hizmeti belli bir fiyattan almayı garanti ediyor. Yap İşlet Devret modelinin devlet açısından avantajı, devletin bütçe açığının ve kamu borç stokunun artmasını engellemesi. Yap İşlet Devret modelinin özel sektör için avantajı, beklenen gelire ulaşılamazsa aradaki farkı devletin karşılaması. Ayrıca devlet özel sektörün alacağı krediye garanti veriyor. Yani özel sektör bulduğu krediyi ödeyemezse devlet kefil olarak ödüyor. Bu da kredinin bulunmasını kolaylaştırıyor. Yap İşlet Devret modeli yatırımlarda yapılacak hesapların ve belirlenen hedeflerin doğru olması çok önemli. Gerçekleşmesi çok zor olan taahhütlerin verilmesi sonucunda, alınan hizmetin bedelinin hazine tarafından ödenmesi riski ortaya çıkıyor. Bu da yatırımların bu hizmetleri kullanmayacak olanlar tarafından ödenmesi anlamına geliyor. Son yıllarda öne çıkan Yap İşlet Devret modeli yatırımlar şöyle:
Osmangazi Köprüsü
1 milyar dolar civarında bir yatırım maliyeti var. 22 yıl boyunca araç geçiş garantisi verildi. Günlük 40 bin araç geçiş garantisi verilen köprüden, günlük ortalama 12 bin civarı araç geçiyor. 35 $ + KDV olarak belirlenen fiyatlar önce 89 TL' ye daha sonra da 65 TL' ye düşürüldü. Aynı hatta feribot taşımacılığı yapan İDO da fiyatlarında % 26 indirim yaptı. İDO 861 milyon $ bedelle Tepe- Akfen- Sera Ortak Giriş Grubuna özelleştirme sonucu verilmişti. Bu grup fiyat konusunu tahkime götürme kararı aldı. Çünkü onlara köprü geçiş ücretinin 42 $ olacağı söylenmiş ve şu an fiyatlar 16 $. Yani devletin iki yatırımı biri birine rakip olmuş durumda. 
Yavuz Sultan Selim Köprüsü
Köprü, otoyollarıyla beraber 3 milyar dolara mal oldu. Günlük 135 bin araç geçiş garantisi verildi. Ancak günlük 25 bin araç geçiş yapıyor. Garanti süresi 10 yıl 2 ay 20 gün. Projenin maliyeti 8,5 milyar TL. Geçiş ücreti otomobil için, 3 $ + KDV. 1 Ocak tarihindeki dolar kurundan hesaplanıp 1 yıl boyunca geçerli oluyor. Bu köprünün kullanımını arttırmak için ağır tonajlı araçların ikinci köprüyü kullanması yasaklandı. 
Avrasya Tüneli
1 milyar 245 milyon dolara mal oldu. İşletme süresi 24 yıl 5 ay. Geçiş ücreti, binek araçlarda 4 $+ KDV, minibüslerde 6 $ + KDV. Tünel geçiş ücretleri her yıl ABD Tüketici Fiyat Endeksine uygun olarak artacak. Günlük araç geçiş garantisi 68.500. Ortalama geçen araç sayısı 30 bin.
Zafer Bölgesel Havalimanı
Kütahya- Afyon- Uşak illerinin ortak kullanımı için yapılan Zafer Havalimanı, yapıldığı tarihte Türkiye' nin 4. büyük havalimanı olmuştur. 155 milyon TL' ye mal olan havalimanı, 2044 yılına kadar yatırımcı firma tarafından işletilecektir. Yılda 850 bin yolcu garantisine rağmen, gerçekleşme oranı % 4 oldu. Arada kalan fark hazine tarafından ödeniyor.
Daha sırada 22 milyar € yatırım yapılacak olan 3. havalimanı ve 20 milyar $ yatırım yapılması planlanan Kanal İstanbul projeleri var. Yapılan projeler elbette güzel. Ama, Dubai gibi dünyanın en büyük ve en görkemli projelerini yapmak istediğinizde bunlar da haliyle dünyanın en pahalı projeleri oluyor. Bu rakamları karşılayabilmek için geçiş ücretleri yüksek oluyor. Ücretler yüksek olunca kullanım az oluyor. Zaman içerisinde kullanım oranları artacak olsa bile taahhüt edilen rakamlara ulaşılıncaya kadar devletin bir kaybı ortaya çıkıyor. Ödemesi de projeleri kullananlarla birlikte kullanmayanlar tarafından, yani tüm halk tarafından yapılıyor.
Categories:

8 yorum:

  1. Borç batağına sapladı bu model

    YanıtlaSil
  2. Evdeki hesaplar çarşıya uymuyor çoğunlukla.
    Bir sürü masraf + emek heba oluyor.

    YanıtlaSil
  3. Bence model doğru ama bu ihaleler doğru yapıldığı sürece doğru :)

    YanıtlaSil
  4. bilmiyom valla bişi diyemicem :)

    YanıtlaSil

Yorumlar:

Subscribe to RSS Feed Follow me on Twitter!