Mutsuzluğu Seçenler

Etrafımız mutsuzluğu seçen insanlarla dolu. Her şeyden şikayet eden ve bir türlü tatmin olmayan insanlarla. En küçük bir meseleyi bile kafaya takıp dert ediyorlar. Dert ettikleri konuya baktığınızda, konunun konuşmaya bile değmeyeceğini görürsünüz. 

Sizin de enerjinizi tüketirler. Ahmet Ümit bir romanında '' Gerçek dertleri yoktu galiba'' der. Tam bu tür insanlar için söylenmiş bir tanımlama. Hayat, zaten gerçek dertler vermek için pusuda beklerken, uydurma dertlerle kendilerini tüketiyorlar. Hatta etraflarında bulunanları tüketiyorlar. Hayat aslında bizim baktığımız gibidir. İyi bakarsak iyi görürüz. Yılmaz Erdoğan' ın bir parodisi şöyleydi: Asuman, Mükremin' e '' İyi gördüm seni '' diyor. Mükremin' in cevabı '' İyi baktın o halde'' oluyor. Bazen de bir şeyi çok isterler. O istekleri gerçekleşince mutlu olup keyfini çıkartacaklarına, daha sonraki adımı düşünüp, endişelenmeye ve mutsuz olmaya devam ederler.
Fuzuli Vekalet
Bir de ''Fuzuli vekalet'' alanlar var. Başkası talep etmediği halde onların durumuna üzülüp, onlar için endişelenenler. Onlara iyilik yapmak isteyenler. Peki onlar bu iyiliği istiyorlar mı? Belki içinde bulundukları durum onları rahatsız etmiyordur. Belki bizim bilmediğimiz bir şey vardır onların durumuyla ilgili. ''Fuzuli vekalet'' alanlar stresli ve mutsuz olurlarken, diğerleri, bu durumdan haberleri bile olmadan hayatlarına devam ediyorlar.
Hangisi Kazanacak?
Cherokee kabilesinin yaşlılarından biri hayat, aşk ve evlilik üzerine konuşurken şunları söylüyor:
''İçimizde iki kurt var ve bunların arasında korkunç bir savaş. Kurtlardan biri; korkuyu, öfkeyi, kıskançlığı, pişmanlığı, açgözlülüğü, aşağılık duygusunu, yalanları, üstünlük taslamayı ve bencilliği temsil ediyor. Diğeri ise; zevki, huzuru, sevgiyi, umudu, paylaşmayı, cömertliği, dinginliği, alçak gönüllülüğü, nezaketi, yardımseverliği, dostluğu, anlayışı, merhameti ve inancı temsil ediyor.'' Gençlerden biri '' Hangi kurt kazanacak? '' diye soruyor. Yaşlı adam kısaca cevap veriyor:
''Beslediğiniz''

Ne Yapmalı ?

Mutsuzluğu seçenler, ailemizin içindeyse ya da çok yakın arkadaşlarımızsa yandık. Çünkü bu tür insanları konuşarak ikna etmek zor. Bir süre sonra onları öyle kabul edip, streslerini üstümüze almamaya çalışmalıyız. En yakınlarımız değillerse, arkamıza bakmadan yanlarından kaçmak gerek.