Fransız şair ve yazar Charles Baudelaire' nin güzel bir sözü var: '' Her nerede değilsem orada mutlu olacakmışım gibi gelir.'' Baudelaire pek çoğumuzun hislerine tercüman olur aslında. Hangimiz zaman zaman böyle düşünmeyiz ki?
Nuri Bilge Ceylan da bu konuda şöyle der: '' Hayatımızdan memnun değilsek, nerede olursak olalım başka bir yerde mutlu olabileceğimiz avuntusu bize iyi gelir.'' Bu avuntu aslında bir umut barındırdığı için bize iyi geliyor. Umut da hayata katlanmayı kolaylaştırıyor. Bize iyi gelen şey aynı zamanda ikilem de barındırıyor içerisinde.
İkilem
Başka bir yerde mutlu olabileceğimiz avuntusu, olduğumuz yerin daha çekilmez hale gelmesine de yol açıyor. Başka yerlerde her şeyin daha iyi ve güzel olduğunu sandığımız için bulunduğumuz aile, iş vb. ortamlar dayanılmaz geliyor bize. Bulunduğumuz yere ait olmadığımızı düşünüyoruz ve orada bulunanların bizi hak etmediklerine inanıyoruz. Olduğumuz yeri daha iyi yapabilmek için çabalamak yerine, bütün kabahati başkalarına yüklüyoruz. Her şeyi eleştiriyor ve hiç bir şeyi beğenmez oluyoruz. Uyumsuz ve geçimsiz olmaya başlıyoruz.
Hava Değişimi
Kimi zaman bazı ortamları değiştirmemiz kaçınılmaz olabilir. Gitmek bazen gereklidir de. Ama bunu ön kabul haline getirip başka yerlerin her daim daha iyi olduğu sanrısına kapılmak da pek sağlıklı değil. İş hayatında da yaygındır bu durum. Çalıştığı iş yerini beğenmeyen, sürekli eleştiren insanlar, hayalini kurdukları iş ortamı için mevcut işlerinden ayrılabiliyorlar. Haklı da olabilirler bu kararlarında. Oysa bazen, kendi performanslarını iyileştirip, iletişimlerini geliştirseler işler daha farklı bir noktaya varabilir. Daha verimli olabilirler ve işlerini daha çok sevebilirler.
Ege' deki Sahil Kasabası
Hayattan bunalan pek çok beyaz yakalının neredeyse ortak rüyasıdır Ege' deki bir sahil kasabasına yerleşmek. Oraya gidince her şey düzelecek, hayat bayram olacaktır sanki. Ama temel olan bir şey var. Nereye gidersek gidelim kendimizi de götürüyoruz. Aynı kafa yapısıyla nereye gidersek gidelim benzer sorunlarla karşılaşmamız kaçınılmaz olacaktır. Sorun bulunduğumuz yer ise onu değiştirir ve sorunu çözeriz. Ya sorun bulunduğumuz yer değil de bizsek.
Metin Üstündağ Karikatürü
Eğer gittikten sonra sorunun kendimizde olduğunu fark edersek Metin Üstündağ' ın karikatüründeki evden kaçan kızın eve dönüş repliği gerçekleşmiş olur: ''Özür dilerim anne baba. Boşuna evden kaçmışım. Dışarıda annesi Adile Naşit, babası Münir Özkul, abisi Halit Akçatepe, ablası Ayşen Gruda, eniştesi Şener Şen, sevgilisi Tarık Akan, senaryocusu Sadık Şendil, yönetmeni Ertem Eğilmez bir hayat yokmuş.''
avrupada yaşasam daha mutlu olurum. avusturya, belçika, isviçre, almanya, danimarka, hollanda, isveç, norveç, finlandiya, bunlar olabilir. ama çok pahalı orlarda yaşamak :)
YanıtlaSil'Bazıları, hatta çoğunluk için bu böyledir gerçekten.
YanıtlaSilAncak ''Nerede olursam olayım başka bir yerde mutlu olurum'' avuntusu bilinmezlik içermiyor mu özünde? Bana iyi gelmez. O yerin beni gerçekten de beni avutacak, mutlu edecek özelliklere sahip olduğunu bilmem, hatta emin olmam gerekir.