1/01/2014

        2014' e girdik. Yeni yıl kutlamaları her zamanki gibi coşkulu geçti. Dışarıda kutlama yapacak olanlar, evde kutlayacak olanlar koşuşturma içindeydiler. Yılbaşı kutlamalarının kapitalizmin bir oyunu olduğunu, insanların alışveriş yapmasını körükleyen bir organizasyon olduğunu söyleyenler de var. 

Onlara sormak istiyorum. İş güç hayat mücadelesi içerisinde bu gibi organizasyonlar olmasa ne zaman nefes almayı hatırlayacağız. Dostlarımızla bir araya gelmeyi, sevdiklerimize hediyeler almayı, ilişkilerimizi beslemeyi ne zaman düşüneceğiz? Cevabı basit, ne zaman aklımıza gelirse. Bahaneler yaratmalı, durup nefes almalı, eşimizi dostumuzu, arkadaşlarımızı ve yakınlarımızı hatırlamalıyız.   Yılbaşı da bu nefes alma bahanelerinin en önemlilerinden. Ama çok önemli bir farkı var. Yeni bir umut barındırıyor içerisinde. Yeni yıl, yeni umut. Geçtiğimiz yılı düşünüp, yeni yılın daha güzel geçmesi için dileklerde bulunuyoruz. Dileklerde bulunuyoruz ama belki de bir şeyi yanlış yapıyoruz. Aynı şekilde davranarak yeni yılın farklı olmasını umuyoruz. Tabi ki dileklerde bulunalım ama bu yıl önceki yıllardan farklı olarak bu dileğin gerçekleşmesi için çabalayalım. Hayatı akışına bırakıp bir şeylerin değişmesini beklemeyelim. Yoksa hayatı tamamen şansa bırakmış oluruz. Böylece dileklerimizin gerçekleşmesi de zorlaşır. Biz de her yeni yıl gecesinde, bir önceki yıla hayıflanıp bir sonraki yılın çok güzel olmasını bekleriz.
       Einstein'in meşhur sözünü hatırlamakta yarar var: Delilik, aynı şeyi tekrar tekrar yapıp, farklı sonuçlar beklemektir.
       Mutlu yıllar
        
Categories:

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlar:

Subscribe to RSS Feed Follow me on Twitter!