5/07/2013

Ne zaman ki Fenerbahçe ya da GS şampiyonluğunu ilan etmiş olarak birbirlerinin stadına giderlerse alkış konusu gündeme gelir. Alkış konusunun gündeme gelmesi 2005 yılında Manchester United'in, şampiyon olan Chelsea' yi alkışmasıyla başladı.


Yine 2008 yılında ezeli rakipleden Barcelona, şampiyon olan Real Madrid'i alkışlamıştı. 2007 yılında Fenerbahçe, şampiyonluğunu ilan etmiş olarak Ali Sami Yen stadına geldiğinde GS' nin Fenerbahçe'yi alkışlaması için bir kampanya başlatılmıştı. GS taraftarının bu kampanyaya cevabı sahaya atılan 4.500 tane su şişesiydi.  Ama benzer bir tepkinin de Fenerbahçe taraftarından gelmeyeceği söylenemez. Şimdi bir düşünelim. Fenerbahçe'nin GS' yi alkışlamasını isteyenler bunun olabilmesi için ne yaptılar. Yöneticiler, GS takımının lig maçına, '' Fenerbahçe'ye Lazio maçında başarılar dileriz ''  pankartıyla çıkmasını mı sağladılar.  Sadece kazandığı zaman sakin ve güleryüzlü olan Fatih Terim ne yaptı ? Ya da sezon boyunca amigo yorumculuk yapanlar ? Bu işin olabilmesini sağlayabilecek güçleri olan insanlar hiç birşey yapmadılar. Benzer eleştiriler Fenerbahçe'liler için de geçerli olur. Tabi ki şampiyonluk çok önemli. Bütün yatırımlar, çalışmalar şampiyonluk için yapılıyor. Ama unutulmaması gereken birşey var. Sadece şampiyonluk kazanarak büyük olunmuyor. Manchester United ve Barcelona rakiplerini alkışladı diye küçüldüler mi ? Hayır daha da büyüdüler. Fenerbahçe ve GS unutmamalıdır ki alkışladıları sadece rakipleri olmayacak. Aynı zamanda kendi büyüklüklerini de alkışlayacaklar. Ne zaman ki yöneticiler, antrenörler, futbolcular arasındaki kavga biter o zaman tribünde kavga biter
       
Categories:

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlar:

Subscribe to RSS Feed Follow me on Twitter!