4/08/2017

Arkadaşlık çok güzel bir kavram. Uğruna şarkılar, şiirler yazılan, filmler çekilen. Özellikle eski arkadaşların ne kadar kıymetli olduğundan dem vurulur. Kafamıza uyan, bize saygı gösteren, bizimle yarışmayan, bizi aşağı çekmeyen, kıskanmayan hatta gelişimimize katkı sağlayan arkadaşlarımız olsa tadından yenmez.
Herkesin çıkarını düşündüğü, kimselere güvenemediğimiz şu günlerde, arkadaşlarımız sığınılacak bir liman olurlar. Buraya kadar her şey güzel. Ama kaçımızın hayatında eski arkadaşlarımız yer alıyor? Hangi arkadaşları geleceğe taşıyoruz ya da hangi arkadaşlarımız bizi geleceğe taşıyorlar?
Arkadaşlık Bağı
Arkadaşlığı bağının çok güçlü olduğu söylenir. Gerçekten o kadar güçlü mü? Küçük bir anlaşmazlık yüzünden uzun zaman  küs kaldığımız eski arkadaşlarımız yok mu? Yıllarca karşılıklı özveride bulunursunuz ama bir yanlış anlama yüzünden bağlantı kesilir. Hadi çıkar yüzünden çatışmayı anladık da siyasi görüş farkı yüzünden arkadaşlarına sırtını dönenlere ne diyeceğiz? Bazı gerçek arkadaşlarda bu bağ halat gibi sağlamken pek çoğunda pamuk ipliği gibidir maalesef.
Geçmişin Hesapları
Hayatı yeni öğrendiğimiz dönemlerde, gençliğin de verdiği toylukla pek çok hata yaparız. Bu hataların bir kısmını da eski arkadaşlarımıza yaparız. Bunlardan kaynaklanan kırgınlıkları çözemediğimiz arkadaşları geleceğe taşıyamıyoruz. Çünkü hesap geçmişte kapanmadığı için başka adlarla sürekli önümüze konuyor. Bir de yıllar önce yaptığı bir iyiliği sürekli hatırlatanlar var. Ömer Seyfettin' in diyet hikayesi geliyor en sonunda insanın aklına.
Mecburi Arkadaşlar
Geçmişte, aynı mahallede oturduğumuz, aynı sınıfta okuduğumuz ya da aynı iş yerinde çalıştığımız için mecburi arkadaşlar ediniriz. Onlarla arkadaşlığımızı daha sonra da sürdürmek için uğraşırız. Ama ortam değişince paylaşımlar da değişiyor. O frekansı tekrar yakalamak zor olabiliyor. Bunun haricinde, bizi sürekli eleştiren ve kıran insanları arkadaş olarak çevremizde tutmamıza gerek var mı eskiden tanıyoruz diye?  Yıllar önceki halinden bu güne kendisini neredeyse hiç geliştirmeyen, yaşı büyümüş ama kafa yapısı ve bakış açısı hiç büyümemiş eski arkadaşlarla devam edebilmek de zor.
İnsan Hiç Aramaz mı?
Uzun zamandır görüşmeyen insanların ilk sorusu bu olur, kendileri de aramadıkları halde. Demek ki her iki taraf da biri birine ihtiyaç duymamış. 
Categories:

36 yorum:

  1. Hemen, hemen hepimizin de yaşadığı durumlardır. Parmak basılması önemli bence.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru söylüyorsunuz hepimiz yaşıyoruz benzer durumları.

      Sil
  2. Turgay bey, baştan sona onaylamak gereken bir makale yazmışsınız. Düşüncelerim farklı değil. Epeydir arkadaşlıkların seyri değişti. Toplum olarak bu değerlerimizi, adetlerimizi kaybetmesek ne güzel olurdu. İlk defa nasıl başladı bu erozyon bilmem ama insanlar terslik gördükçe etkiye tepki vermeye başladılar. Giderek hayat şartları insanları kendini kurtarma endişesine düşürdü. Menfaatler öne çıktı belki. Kazanmak, hayatını idame ettirmek belli kesimlerin dışında iyice zorlaştı. Bazen de egolar galip geldi taraflarda, bir gün ihtiyacımız olacağını düşünemedik, domino taşları gibi, belki hızlı değil ama yavaş yavaş teslim olduk.Hâlâ arkadaşlıklarını sürdürenler var tabii ama genel durum pek iç açıcı değil, bunu görmemek, fark etmemek imkânsız.
    Yaşım nedeniyle bunu düşünür, değerlendirmesini yapmaya çalışırım. Bir çok insanız, herkeste ayrı bir hikâye ve sorsanız bu konuda, neden eskisi gibi olmadığı sorusunu çoğunlukla kişisel ve bahaneler dolu cevaplar alırız. Ama bu kişiden kişiye değişmemesi gereken bir olgu. Arkadaşlar, eksiklikleri duyulup, birlikte sosyal, ya da birebir görüşmeye ihtiyaç duyulan kimselerdir. Bu konuda kimileri şanslıdır, kimilerin ise, belki kendi zaaf ya da bir takım nedenlerle ihmalleri olabilir. Ama arkadaşlık ilişkisi belli sürelerde tazelemesi gereken, özellikle manevi bir alış veriştir. Aslında haber ve kaoslar dışında hiç katkısını göremediğimiz televizyonlarda programlar yapılarak topluma mesajlar verilebilseydi çok katkısı olurdu diye düşünürüm. Bireysel olarak yazdığınız bu makale bile etkili olacaktır. Ama belirttiğim gibi, birtakım endişelerin hâkim olduğu uzunca bir süredir, bu ve bunun gibi dejenerasyona uğramış değerlerimizle dilerim sonunda vedalaşmak zorunda kalmayız :( Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim yorumunuz için Ece Hanım. Devir değişiyor, arkadaşlık kavramı da değişiyor. Arkadaşlık aslında emek gerektiren bir şey. Dediğiniz gibi tazelenmesi ve ihmal edilmemesi gerekiyor. Keşke herkesin sağlam arkadaşlıkları olabilse.

      Sil
  3. Herşeyine rağmen kabul ettiğimiz kişilerle arkadaşlığımız sürüyor.Çünküyle başlayan arkadaşlıklar belli bir yerden sonra kopuyor.Arkadaşlığın yerini hiçbirşey doldurmuyor maalesef.Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. Her şeye rağmen kabul edenler gerçek arkadaşlar oluyorlar bir anlamda.

      Sil
  4. Sanırım hayatta en şanslı olduğum konulardan biri arkadaşlık konusu, onlar benim en büyük zenginliğim :)

    YanıtlaSil
  5. Arkadaşlık, aşk bu gibi temalar yıllardır dizilere, filmlere, kitaplara konu... :)

    YanıtlaSil
  6. Kadim arkadaşa sahip olmak, kan bağsız bir kardeşe sahip olmak gibi :)

    YanıtlaSil
  7. Geriye baktığımda, çocukluktan bu yana bir çok arkadaşlık yapmışımdır herkes gibi. Hayatımın olgunluk çağında tanıdığım insanlarla mükemmel dostluk kurduk ve bu halen devam etmekte. Hatta hepimiz yaşlılığımızda aynı binada veya yakın yakın evlerde oturalım gibi planımız var. Sanırım çocukluk, ilkokul, lise çağlarındaki arkadaşlıklar çoğunlukla kalıcı olmuyor. Örneğin, bir zamanlar faceten ilkokul arkadaşlarımızı bulduk, buluştuk. O heyecanla ikinci bir buluşma daha yaptık ama maalesef düşüncelerimiz çok farklılaşmış, yabancılaşmışız. Daha doğrusu hayatın hiç bir zorluğunu, girinti çıkıntısını bilmeyen neşeli çocukların, okulda zorunlu olarak yanyana durması ile, şimdi belki de aynı yerde olmayı tercih etmeyecekleri, her biri farklı karaktere bürünmüş yetişkinlerin birarada olması çok farklı.
    Arkadaşlık (ve sonrasında dostluk) fedakarlık ister. Bir çiçeği sulamak gibi özen ister. İyi ki varlar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olgunluk dönemindeki seçtiğimiz arkadaşlar daha farklı oluyor. Çünkü onlar bizim seçimimiz. Kendimize uygun olanlarla devam ettiriyoruz arkadaşlıklarımızı.

      Sil
  8. Siyaset girdi mi arkadaşlığı bırak aile içi küslük oluyor. Çünkü tartışmayı bilmiyoruz. Zamanında çok iyi olan arkadaşlıklar bugüne taşınmıyor. Kendim için söyleyeyim. Taşınıyor ama eski sıklıkta görüşme olmuyor. Herkes hayat meşgalesinde çünkü. Ortak noktalar bitince okul, iş gibi o sıkı bağ çözülüyor. Önemli olan aylar, yıllar sonrada görüşünce bıraktığın sıcaklıkta bulabilmek arkadaşlığı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geçmişteki ortak noktalar bir yere kadar getiriyor. Yeni ortak noktalar bulunamayınca tıkanıyor.

      Sil
  9. Arkadaş edinememe gibi bir sorunum var. İnsanlardansa köpeklerle, kuşlarla; çalılarla, taşlarla konuşuyorum. Sanırım böylesi daha iyi.

    YanıtlaSil
  10. çok güzel yazmışsınız gerçekten elinize sağlık, aslında ne kadar önemli bir konu, yapılan araştırmalar güçlü arkadaşlık bağı olan kişilerin hayattan daha fazla zevk aldıklarını, depresyona vs hastalıklara daha az yakalandıklarını gösteriyor, ama güzel arkadaşlıklar kurmak hele belli yaştan sonra çok zor, o yüzden elimizdeki arkadaşlarımıza gereken değeri vermek önemli..:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. Güçlü arkadaşlık bağı kurabilenler şansı kişiler. İyi arkadaşların da kıymetini bilmek lazım.

      Sil
  11. Özellikle son kısma kesinlikle katılıyorum! Karşılıklı kimse birbirini aramamış demek ki. Eğer sürekli beni eleştiren ve kıran biri varsa onunla görüşmüyorum. Bunu yaptım hakikaten. Zorla devam ettirmenin bir anlamı yok bence:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zorla güzellik olmuyor:)

      Sil
    2. Hem yazdıklarınıza hem de yorumlara katılıyorum. Arkadaşlıklar hayat meşgalesi ve çıkarlar yüzünden değişiyor.

      Sil
    3. Çok doğru ben de size katılıyorum:)

      Sil
  12. Aslinda günümüzün kolay iletisim kurulan çaginda arkadaslarla daha içiçe olabiliyor insan. Ben ilkokul arkadaslarimi bile buldum internet ortaminda.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bulunabiliyor tabi ki. Ama önemli olan eski frekansı yakalayabilmek. Öyle olunca çok keyifli oluyor.

      Sil
  13. hah haa bu arama işi sahiden de çok komik bizde. telefonum değişti numaralar gitti hep öyle derler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru:) Aramak istemedim diyemeyeceklerine göre hikaye anlatacaklar:)

      Sil
  14. Kimse kimseye zaman ayırmıyor artık. Bağlayıcı tek unsur sadece çıkar hepsi bu. Bunun dışında, sürekli yarışan, kıskanan, seni sürekli aşağıya çekmeye çalışan arkadaşın olacağına olmasın daha iyi.. Arkadaşlığa dair tespitlerin çok yerinde..güzel bir irdeleme olmuş, teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Maalesef söylediklerinde haklılık payı çok yüksek.

      Sil
  15. Benim arkadaşlarım hep aynı çizgidedir.. Neden bilmem ama herkes aynı şeyi söyler hep aynısın diye.. Ben telefonla konuşamam dolayısıyla aramam kimseyi, yazarım ama en çokta mutlaka yüz yüze görüşürüm. Bazen imkan olmadığından aylarca görüşemediğim ve ya yıllarca görmediğim arkadaşıma gittiğimde-gördüğümde sanki dün ayrılmışız gibi devam ederim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Siz kafanızda bitirmiyorsunuz o arkadaşlıkları. O yüzden ara girse de kaldığınız yerden devam edebiliyorsunuz. Selamlar.

      Sil
  16. Arkadaşlığı ve gerçek dostluğu ayrı kefede değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Gerçek dostları, her zaman görmeseniz de, bir yerlerde olduğunu ve bir çağrı anında yanınıza koşacağını bilirsiniz. Güzel bir yazı olmuş, tebrik ederim. Selamlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Dostların yeri ayrı tabi ki ve iyi ki varlar. Selamlar.

      Sil
  17. Uzun zamandır Çizgimden kimseye taviz vermiyorum. :) Gayet mutluyum Biraz katısın diyen çok oluyor ama iç huzuru buldum :) Ne kadar az insan o kadar huzur :) Güzel yazı olmuş

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. Huzurluysanız böyle devam etmeli:)

      Sil

Yorumlar:

Subscribe to RSS Feed Follow me on Twitter!