3/13/2014

Futbol oyundur diye yaygın bir tabir vardır. Peki gerçekten oyun mudur futbol ?  Milyonlarca ya da yüz binlerce dolar para kazanan futbolcular için oyun demek pek doğru olmaz.

Çünkü bu onların işi ve buradan para kazanıyorlar. Sakatlanabilirler, futbol hayatları bitebilir ve bu kazançtan mahrum kalabilirler. Bu nedenle son derece profesyonel düşünerek işlerini sürdürmek isteyeceklerdir.  Teknik direktörler de benzer şekilde maçları kazanmak zorundalar. Kazanamazlarsa işlerine son verilecektir. Oyun olarak görecek durumda değiller. Yöneticilerin futbola giriş nedenleri sadece bu sporu sevmeleri değil elbette. Daha çok tanınmak, sosyal statü elde etmek gibi nedenlerle de futbolun içinde yer alıyorlar. Onlar da mevcut durumlarını sürdürmek için kazanan taraf olmak zorundalar. Takımları başarısız olursa onlar da o koltuklarda oturamazlar. Oynanan oyun değil sonuçlar onları daha çok ilgilendirecektir. Spor yazarları ve yorumcuları için de oyun denilemez. Çünkü onlar için futbolun ve futbol içi olayların olması yeterlidir. Çünkü bunlar var olursa onlar da yazıp yorumlayacaklar ve para kazanacaklardır. Taraftarlara gelince işler biraz değişiyor. Onlar keyif almak için para vererek maçları izliyorlar. Onlar için futbolun oyun olması gerekir. Çünkü keyifli bir  maç izlerlerse iyi vakit geçirmiş olacaklar. Hele bir de tuttukları takım galip gelmişse daha da güzel olacak. Ama işler hiç de öyle olmuyor. Maç izlemeye stada giden taraftarlar birbilerine saldırıyorlar, sahaya yabancı madde atıp küfür ediyorlar. Hatta rakip takım futbolcularına taş ve bıçak atanlar da var. Trabzonspor ve Fenerbahçe arasında oynanan maç yarıda kaldı. GS' li Burak Yılmaz' ın suratına çakı attılar. Gözü kör olabilirdi. Taraftarların bu kadar saldırgan olmalarının bazı nedenleri var:

1) Aidiyet duygusu içerisinde hayatta eksik kaldıkları yönlerini takımının başarısıyla örtbas etmeye çalışmak
2) Yöneticilerin saldırganlığı ve fanatikliği özendiren davranışları
3) Son yıllarda toplumumuzda meydana gelen kutuplaşma ve gerginliğin tribünlere de yansıması.   

Ama en önemli sebeplerden biri de dışarıda suç olarak görülen davranışların stadyumlarda meydana gelmesi durumunda cezasız kalması. Örneğin Burak Yılmaz' a çakı atan taraftar 1 yıl spor müsabakalarından men cezası aldı. Dışarıda yapsaydı adam yaralamaya teşebbüsten ceza alacaktı. Stadlarda kavgaya karışıp karakola götürülen taraftarları buralardan çıkartan yöneticilerin de bu işlerde payı büyük. Futbol oyundur evet ama profesyonelce oynanan ve kazanma üzerine kurulu olanı değil, mahalle arasında kale diye iki taş koyarak oynananı.
Categories:

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlar:

Subscribe to RSS Feed Follow me on Twitter!